Mesane Kanseri

Mesane Kanseri

Mesane kanseri ölümcül müdür ?

Üroloji bölümünde kanser türleri arasında en ölümcül olabilen kanserler arasında mesane kanseri ya da diğer ismiyle mesane tümörü de yer alır. Bu kanser erkeklerde yaygın olarak görülür ve tedavi edilmediği durumlarda kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Mesane kanseri hakkında merak edilenler ise şunlardır;

Mesane kanseri için 5 yıllık hayatta kalma oranları nedir? Mesane kanseri ölüm riski nedir?

5 yıllık sağkalım oranı, insanların yüzde kaçının kanser bulunduktan sonra en az 5 yıl yaşadığını söyler. Yüzde 100 üzerinden kaç anlamına gelir. Mesane kanseri olan kişilerde genel 5 yıllık sağkalım oranı %77’dir. Yani hastaların %23’ü 5 yıl içerisinde kaybedilir. Ancak evreye göre bu oranlar değişir.

Mesane Kanseri Nedir? Mesane Kanseri Nedenleri Nelerdir?

İnsan karnının alt bölümünde bulunan, böbrekler tarafından süzülen idrarın depolanmasını ve yaptığı kasılma işlemi ile idrarın vücuttan atılması işlemini gerçekleştiren organa mesane denir. Mesane aynı zamanda idrar kesesi veya idrar torbası gibi isimlerle anılır. Görünüm itibariyle küre biçiminde olan mesanenin içinde belirli hücreler bulunur. Mesane kanseri ise mesanenin içerisinde bulunan hücrelerin beklenmedik şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkan bir kanserdir.
Mesane kanseri üzerinde yapılan araştırmalar kanser için kesin bir neden ortaya koyamamıştır. Ancak insanlarda ortaya çıkan risk faktörlerinin mesane kanserinin ortaya çıkmasında etkili olduğu da kabul edilmiştir. Mesane kanseri nedenlerine sigara içmek, mesane enfeksiyonu, kimyasallara maruz kalınması ve kemoterapi ilaçlarının neden olduğu kabul edilir.

Mesane Kanseri Belirtileri Nelerdir?

İdrardan kan gelmesi, mesane kanserinin en yaygın ve belirgin semptomudur.
İdrardan kan gelmesi, mesane kanserinin en yaygın ve belirgin semptomudur.

Erişkin yaşa ulaşan kişilerde ve özelliklerde erkeklerde yaygın görülen mesane kanseri belirtiler veren bir kanser türüdür. Bu sayede kanserin tedavisi erken evrede yapılabilir. Ayrıca bu kanser türünde ölüm oranı %30 oranında olarak ifade edilir.
Mesane kanseri bulunan kişilerin karşılaşabileceği en yaygın belirtiler şöyledir;
• İdrarda kan görülmesi
• Kasık bölümünde yaşanan ağrı
• İdrar sıklığının artması
• İdrar yapımı esnasında ağrı duyulması
• Kilo kaybının yaşanması
• Sırt ağrısının yaşanması
• İdrar miktarında azalma olması
• Kasık bölümünde kitle bulunması
• Kişinin sürekli halsiz olması
• Kaburga, kalça ve üst baldır ağrıları
Bu belirtilerin ortaya çıkması durumunda bireylerin hastanelerin üroloji bölümlerine veya üroloji kliniklerine başvurmaları gerekir. Sağlık kuruluşlarında yapılan muayene ile kanserin varlığı teşhis edilerek tedavi aşamasına geçilebilir.

Mesane Kanseri Tanısı ve Tedavisinde Biyopsi ve Tümörün Çıkarılması Nedir?

Mesane tümörünün transüretral rezeksiyonu erken evre mesane kanserini aynı anda teşhis etmek ve tedavi etmek için yapılan işlemdir. Bu prosedür, mesane kanseri için birinci basamak tanı testi ve tedavisidir.

Mesane Kanseri Evreleri Nelerdir?

Mesane kanserinin tespit edilmesi için uzman kontrolünde tanı işlemlerinin yapılması gerekir. Yapılan tanı sayesinde mesane kanserinin hangi evrede olduğu tespit edilebilir. Böylelikle tedavi yönteminin belirlenmesi daha kolay olur. Bu kanserin evrelerinin belirlenmesi içinse TNM sınıflandırmasından yararlanılır.
TNM sınıflandırması mesanede bulunan tümörün boyutu, tümörün yayılma durumu, metastaz durumu ve mesane içindeki lenflere zarar verip vermediği detayları etkili olur. T kanserin mesane içerisine yayılma durumunu T1, T2, T3 ve T4 derecesine ile N ise kanserin lenf nodlarına ulaşma durumunu N1, N2 ve N3 derecesi ile ifade eder. M ise kanserin diğer organlara yayılma durumunu M1 ve M0 olarak derecelendirir.
TNM sınıflandırması neticesinde mesane kanserinde görülen evreler 5 gruba ayrılır. Bu evreler ise şunlardır;
Evre 0:
Bu evrede kanser sadece mesane içerisindedir. Bu nedenle bu evredeki mesane kanserine yüzeysel mesane kanseri ismi de verilir.
Evre 1:
Kanser bu evrede de mesane içerisindedir ancak Evre 0’dan farkı daha derinlerde yer alıyor olmasıdır. Kaslar ve diğer organlara yayılımın olmaması bu evrenin de yüzeysel mesane kanseri kabul edilmesine neden olur.
Evre 2:
Bu evrede tümör mesanenin duvarı ve kaslarında yayılmış haldedir. Ancak diğer organlara sıçrama yoktur.
Evre 3:
Evre 3’te ise tümörlerin mesane çevresinde yer alan dokulara kadar yayıldığı görülür. Ancak yayılım henüz organlara ilerlememiştir.
Evre 4:
Sonuncu evrede ise kanser mesaneye ek olarak karın ve pelvis bölümünde yayılmıştır. Metastazın görüldüğü bu evrede yayılımın akciğer ve karaciğere kadar ulaşması da mümkündür.
Bu evrelerin belirlenebilmesi için fiziksel muayene, görüntüleme testi ve biyopsi gibi işlemler yapılır.

Mesane Kanseri Tanısı Nasıl Yapılır?

Mesane kanseri tanısının koyulabilmesi için sağlık kuruluşlarının üroloji bölümünden yararlanılır. Üroloji bölümünde ihtisas yapan ürologlar hastanın şikayetlerini göz önüne alarak tanı koyulmasını sağlarlar. Tanı için doktor ilk olarak fiziksel muayene yapar. Fiziksel muayene ile karın ve karaciğer gibi organların şişkinlik durumunu kontrol eder. Ayrıca boyun, kasık ve karında bulunan lenf nodlarının büyüme kontrolünü gerçekleştirir.
Fiziksel muayenenin ardından ise idrar testleri ve görüntüleme yöntemlerini kullanılır. Mesane kanserinin tespiti için yapılan idrar testleri idrar tahlili, idrar kültürü, idrar tümör marker testi ve idrar sitolojisidir. Kanserin tespiti için kullanılan görüntüleme yöntemleri ise şunlardır; IVP, USG, BT, MR, Retrograd Pyelogram, TUR BT, Sistoskopi, göğüs röntgeni ve PET CT taramasıdır.

Mesane Kanseri Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Mesane kanserinin teşhis ve tanı işleminin gerçekleşmesinin ardından doktorlar kanserin durumunu göz önüne alarak tedavi yöntemi belirlerler. Ayrıca tedavi yönteminin belirlenmesinde hastalık geçmişi de önemli bir etkendir. Bu yöntemler sayesinde hastanın kanserden kurtulması veya yaşam kalitesinin artmasını sağlamaya çalışırlar. Mesane kanserinin tedavisi için yaygın kullanılan tedavi yöntemleri ise şunlardır; cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi), biyolojik tedavi ve ilaç tedavisidir (kemoterapi), immünoterapi ve yapay mesanedir.
Mesane kanserinin tedavisi için cerrahi yöntem tercih edilebilir. Ancak cerrahi tedavi de kendi içerisinde gruplara ayrılır. Bunlar TUR, Parsiyel Sistektomi, Radikal Sistektomi ve Üriner Diversiyon tedavileridir.

Mesane kanseri nedeniyle mesanenin bir kısmının veya tamamının çıkarılmasına yönelik en yenilikçi yaklaşımlardan biri, minimal invaziv robotik sistektomidir. Bu işlem geleneksel olarak açık cerrahi yöntemle yapılırken, teknolojideki gelişmeler artık bu işlemin robotik cerrahi sistem yardımı ile yapılmasına olanak sağlamaktadır. Mesane kanseri cerrahisi için hızla tercih edilen yöntem haline geliyor.

Mesane tümörünün en sık bulgusu, idrarda ağrısız pıhtılı kanamadır.
İdrardan kan gelmesi, mesane kanserinin en yaygın ve belirgin semptomudur. Diğer belirtiler ise enfeksiyonlar ve mesane taşı gibi hastalıklara bağlı olarak da görülebilir.

Bu prosedür, cerrahın hassasiyetini artırmak için robotik bir kolu manipüle ettiği da Vinci® Cerrahi Sistemini kullanır. Robotik sistektomi, mesane kanseri hastalarına daha az sorunlu ameliyat sonrası iyileşme ile daha etkili bir ameliyat olanağı sunar. Bu minimal invaziv robotik prosedür, cerrahın hayati, ancak hassas sinir ve kas dokusunu koruyan daha küçük insizyonlar yapmasına olanak tanır.

Robotik sistektominin birçok hasta avantajı vardır:

Gelişmiş Hassasiyet – Da Vinci robotu tarafından sağlanan 3D yüksek çözünürlüklü görünüm sayesinde cerrah dokunuzu daha iyi görür. Bu çok hassas diseksiyona ve dikişe izin verir. Robotik sistektomi prosedürleri, geleneksel cerrahiye kıyasla daha yüksek bir kanser çıkarma oranı göstermiştir.
Kapsamlı Lenf Nodu Diseksiyonu — Radikal sistektomide mesane ve lenf nodlarının tamamen çıkarılması hem terapötik hem de tanısal amaçlar için prosedürün ayrılmaz bir parçasıdır. Ürolojik onkologlar, artan hareket açıklığına sahip da Vinci cerrahi robotunu kullanarak kapsamlı bir lenf nodu diseksiyonu gerçekleştirebilirler.
Açık Ameliyattan Daha Az Kan Kaybı — İşlem sırasında daha az kan kaybedildiği için daha az kan nakli gerekir. Açık cerrahi geçiren hastalar, minimal invaziv robotik cerrahiye kıyasla beş kat daha fazla kan kaybı yaşayabilir.
Azalan Ağrı ve Minimal Yara İzi — Karın boyunca bir dizi küçük anahtar deliği boyutunda insizyon yoluyla robotik sistektomi yapılır, bu daha az ağrılıdır, daha hızlı iyileşir ve açık cerrahi ile ilişkili daha büyük insizyondan önemli ölçüde daha az yüzey yara izi oluşturur.
Daha Az Komplikasyon — Açık cerrahi hastaları, robotik bir hastaya kıyasla dört kat daha fazla komplikasyon riski ve daha yüksek enfeksiyon şansı yaşar.
Sistektomiyi gerektirebilecek koşullar karmaşıktır ve en iyi tedavi seçeneklerinizi değerlendirmek için bize danışmalısınız. da Vinci® robotik sistektomi, daha yeni minimal invaziv tekniklerden biridir ve uygun şekilde kullanıldığında çok başarılı olmuştur. Sonuç olarak, robotik sistektominin en iyi tedavi seçeneği olup olmadığına yalnızca siz ve cerrahınız karar verebilirsiniz.

DR TAŞ TARAFINDAN YAPILAN KAPALI YÖNTEM RADİKAL MESANE AMELİYATI VİDEOSU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Mesane Kanseri İle İlgili Sık Sorulan Sorular

Mesane kanseri ile ilgili sık sorulan sorular ve cevapları şunlardır;
1- Mesane Kanseri Kadınlarda Görülür Mü?
Mesane kanseri kadınların da yakalanabildiği bir kanserdir. Ancak kadınların yakalanma oranı erkeklere göre düşüktür. Erkeklerin yakalandığı kanser türleri arasında mesane kanseri 3.sırada yer alırken kadınlarda 13.sırada bulunur.
2- Mesane Kanseri Çeşitleri Nelerdir?
Mesane kanseri, tümörün bulunduğu hücreye bağlı olarak çeşitlere ayrılır. Mesane kanseri çeşitleri şunlardır; Sarkom, adenokarsinom, skuamoz hücre karsinoması, küçük hücreli karsinom ve üroteryal karsinomdur.
3- Mesane Kanseri Ölümcül Mü?
Mesane kanseri ölümcül oranı yüksek olmayan kanser türleri arasındadır. Bu kansere yakalanan kişilerin %30 oranında ölüm riski vardır ve bu risk genellikle 4. evre kanser olan kişilerde görülür.

Mesane Kanserinde BCG Tedavisi Nasıl Yapılır?

Mesane kanserinde yapılan tedaviler arasında BCG tedavisi bulunur. Bu tedavinin yapılabilmesi için kişilerin cerrahi türünde TUR ameliyatını olmaları gerekir. Bu ameliyatta hastanın mesanesinde bulunan tümör alınır. Ameliyatla alınan tümörün tekrar nüksetme imkanı vardır. Bu nedenle kanserin tekrar ortaya çıkmasını engellemek için BCG tedavisine başvurulur.
BCG tedavisinde Bacillus Calmette- Guerin olarak da alınan BCG aşısı mesaneye verilir. Böylelikle tümörün tekrar çıkması engellenmeye çalışılır. Aşının mesaneye verilmesinde sondadan yararlanılır. Bu işlemin yapılması için TUR ameliyatından sonra 15 süre geçmesi gerekir. İlk aşamada tedavi 6 hafta boyunca haftada bir kere uygulanır. Bu sürenin bitmesinin ardından 1 aylık ve 3 aylık aralıklarla yapılarak belirli süre sonunda 6 ayda 1 şeklinde uygulanır. Yapılan bu tedavi ile kanserin tekrar çıkması %40 oranında azaltılır.

Mesane Kanseri Tamamen İyileşir mi?

Mesane kanserinde uygulanan tedavi yöntemlerinin amacı kanserin tamamen ortadan kalkmasını sağlamaya yöneliktir. Bunun için doktorlar yeni tedavi yöntemlerinden yararlanarak hastanın sağlıklı hale gelmesini sağlarlar. Ancak mesane kanseri tamamen iyileşse de yeniden tekrar etme riski bulunur.

Mesane Tümörü İyi Huylu Olabilir Mi?

Mesanede ortaya çıkan tümörün iyi huylu olması mümkündür. Ancak iyi huylu tümörün görülme oranı %5 oranındadır. Bu nedenle yapılan tetkiklerde tümörün iyi olup olmadığından emin olmak gerekir.

Mesane Kanseri Ameliyatı Ne Kadar Sürer?

Mesane kanseri için en yaygın kullanılan ameliyat türü TUR ameliyatıdır. TUR ameliyatının gerçekleşme süresi 1 saattir. Ancak istenmeyen durumların yaşanması, hastalık geçmişi ve kanserin evresi gibi nedenlerle ameliyat süresinin daha uzun sürmesi de mümkündür.

Mesane Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Mesane kanseri 1 evre yaşam süresi
Sigara içme. Kronik(uzun süreli) mesane enfeksiyonu. Bazı kimyasallara(Benzen ve arilamin gibi) maruziyet.

Mesane kanseri özellikle erkeklerde prostat kanserinden sonra yaygın görülen bir kanserdir. Üriner sistemde görülen bu kanserin nedeni tam olarak bilinmediği için risk faktörleri ortaya çıkmıştır. Bu risk faktörlerini üzerinde barındıran kişilerin mesane kanserine daha fazla yakalandığı yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Mesane kanserine neden olması mümkün olan risk faktörleri şunlardan oluşur;
Cinsiyet:
Mesane kanserinde cinsiyet risk faktörlerinden birisi kabul edilir. Özellikle erkek bireylerin bu kansere yakalanma riski kadınlara oranla 3-4 kat yüksektir.
Sigara Kullanımı:
Sigara kullanımı mesane kanserinin en önemli risk faktörüdür. Sigara tüketimine bağlı olarak vücuda giren kimyasallar mesanenin zarar görmesine neden olur. Sigara tüketen kişilerin kansere yakalanma riski 4-7 kat fazladır ve pasif içici olan kişilerin de kanser riski yüksektir.
Kimyasallar:
Sahip olduğu meslek nedeniyle kimyasallara maruz kalanlar mesane kanseri risk grubunda bulunur. Böbrekler zararlı kimyasalların filtrelenmesini ve mesaneye ulaşmasını sağladığından kimyasallara maruz kalan kişilerin mesane kanseri olma oranı yüksektir.
Yaş:
Bu kanser yaşın ilerlemesine bağlı olarak yaygın görülen kanser çeşididir. Erkekler 50 yaşını aştıklarında bu kansere yakalanabilirler. Kadınların da erkekler kadar olmasa da bu kansere yakalanma riski vardır.

Mesane Kanserinden Etkilenen birkaç akrabası olanlar, özellikle gençseler, daha da fazla risk altındadır.

Genetik Yatkınlık:
Mesane kanserinde genetik yatkınlık risk faktörleri arasında bulunur. Ailesinde mesane kanseri olan kişilerin bu kanseri yaşamaları mümkündür.
Kronik Mesane Enfeksiyon Geçmişi:
Mesane enfeksiyonu kronik hale gelen bireylerin kanser olma oranı daha yüksektir. Bu nedenle mesane enfeksiyonu olan kişilerin tedavilerini aksatmamaları gerekir.
Sıvı Tüketimi:
Su ve diğer sıvıların tüketimi böbreklerin ve mesanenin düzenli çalışmasını sağlar. Ancak sıvı tüketiminin yeteri miktarda yapılmaması mesanenin görevini yapmamasına neden olacağından kanserin ortaya çıkması mümkündür.
Beslenme Düzeni:
İnsanların düzenli ve sağlıklı beslenme alışkanlığının bulunmaması mesane kanseri riskini ortaya çıkarır. Özellikle yağlı gıdaların çok fazla kullanılması kanseri meydana getirebilir.
Kemoterapi Ve Radyoterapi Geçmişi:
Kemoterapi alan kişiler ile mesaneye aynı yerde yer alan organları için radyoterapi alan kişilerin kanser olma riski daha yüksektir.
Bu risk faktörlerinin birini veya birkaçını üzerinde taşıyan kişilerin mesane kanserine yakalanma riski diğer insanlardan fazladır. Ayrıca risk faktörleri arasında beyaz ırka mensup olmanın da etkili olduğu öne sürülmektedir.

Mesane Kanserinde Kemoterapi Nasıl Uygulanır?

Mesane kanseri tedavi yöntemleri arasında kemoterapi veya diğer ismiyle ilaç tedavisi bulunur. Bu tedavi sayesinde mesanede bulunan kanser hücrelerinin yok edilmesi sağlanır.
Yapılan tedavi ile mesanenin alınması önlenmeye çalışılır. Mesane kanseri hastalarına kemoterapi tedavisi iki şekilde uygulanır. Bunlar intravezikal kemoterapi ve sistemik kemoterapidir.
İntravezikal kemoterapide tedavi edici ilaçlar mesane içerisine gönderilir ve bu gönderim kateter vasıtasıyla yapılır. İntravezikal kemoterapiyi ise ürolog gerçekleştirir. Sistemik kemoterapide ise ilaç hastaya damardan verilir ve ilacın tüm kanser hücrelerini yok etmesi amaçlanır.

Mesane Kanseri İdrar Tahlilinde Belli Olur Mu?

Mesane kanserinin teşhis edilmesi için yapılan testler arasında idrar tahlili yer alır. Yapılan idrar tahlili ve bu tahlile içerisinde yapılan BTA ve NMP22 testleri ile kanserin varlığı tespit edilebilir. Ancak bu testler geliştirilme aşamasında olup tek başına yeterli gelemeyeceğinden görüntüleme testlerine de ihtiyaç duyulabilir.

Mesane Kanseri Bulaşıcı Mıdır?

Mesane kanseri bulaşıcı mıdır? İnsanların cevabını merak ettiği sorular arasında bulunur. Mesane kanserinin bulaşıcı özelliği yoktur. Bu kansere yakalanmış olan kişiler insanlarla aynı havayı soluyarak, temas ederek veya cinsel ilişkiye girerek kanserlerini başkalarına bulaştırmazlar.

Mesane Kanseri Ultrasonda Görülür Mü?

Mesane kanseri için tercih edilen görüntüleme yöntemleri arasında ultrason yer alır. Şikayetler üzerine yapılan ultrason görüntülemesi tümörün görülmesine veya mesane kanseri şüphesinin ortaya koyulmasına yardımcı olur.

Ancak ultrason tek başına yeterli olmaz. Ultrasona ek olarak yapılan tomografi testi ile mesane tümörünün bulunduğunun tespit edilmesini ve kesin kanıya varılmasını sağlar. Tomografi ardından sistoskopi yapılarak tümörün alınması ve patolojik inceleme aşaması gerçekleştirilir. Bu işlemlerin ardından kanserin varlığı kesinleştirilerek tedavi aşamasına geçilebilir.

Mesane tümörünün en sık bulgusu, idrarda ağrısız pıhtılı kanamadır.

SİSTOSKOPİ YAPTIRIN

Genel anestezi altında yapılan Sistoskopi sırasında doku örnekleri alınır.

Sistoskopi, mesane kanserini tespit etmenin birincil yollarından biridir. Bir doktor üretranıza bir sistoskop (çok ince, esnek bir tüp) yerleştirecek ve mesanenize doğru itecektir. Doktor daha sonra tüpü kullanarak mesanenizi steril suyla doldurur ve sistoskoptaki kamera ile mesanenizin iç kısmına bakmalarını sağlar. Bu, doktorun mesanenizdeki herhangi bir görünür kanser belirtisini tespit etmesini sağlayacaktır.
Prosedür yaklaşık 5 dakika sürmelidir ve muhtemelen tamamlandıktan sonra idrara çıkmanız gerekecektir.
Kan inceltici ilaçlar almaktan kaçınarak bu prosedüre hazırlanın. Rutin olarak aldığınız herhangi bir reçeteli ilacın kanınızı sulandıracağından emin değilseniz, doktorunuza danışın.

Doktor, ilk sistoskopinin sonuçları yetersizse veya doku örneği almak isterse ikinci bir sistoskopi yapacaktır.
Sistoskopi ağrılı değildir, ancak muhtemelen işlemin başında size bir miktar lokal anestezi verilecektir.
Rijit sistoskopi işleminden önce kan sulandırıcı ilaçlar almayınız.
Bazı durumlarda (hem sistoskopi hem de sert sistoskopi için), doktorunuz işlemden hemen sonra sonuçları sizinle tartışacaktır. Doku örneklerinin bir laboratuvara gönderilmesi gerekiyorsa, sonuçlar geri döndüğünde doktorunuz sizinle iletişime geçecektir.

Doktor, sistoskopi sırasında mesanenizdeki kanserli hücrelerin görsel belirtilerinin neler olabileceğini görürse, muhtemelen biyopsi örneği almak isteyecektir. İzin verirseniz, doktor sistoskoptan küçük aletler geçirerek mesanenizin astarından küçük miktarlarda doku kazımalarına izin verecektir.
Sistoskopinin kendisi gibi, bu nispeten hafif bir ayakta tedavi prosedürüdür. Ancak doktor biyopsi öncesi 6 saate kadar bir şey yememenizi veya içmemenizi isteyebilir. Ayrıca, işlem için muhtemelen genel anestezi altına alınacaksınız.
Tıbbi terminolojide bu mesane biyopsisi, mesane tümörünün Transüretral rezeksiyonu veya TURBT olarak bilinir.

Doç. Dr. Tuncay Taş Hakkında

2004 yılında İstanbul Tıp Fakültesi mezunu olan Dr. Tuncay TAŞ, Heildelberg Üniversitesi, Almanya, Heilbronn SLK Hastanesi “Laparoskopi, Robotik ve Onkoloji Merkezi’nde” 2006 ve 2007 yıllarında aldığı eğitim sonrasında, Türkiye’de başta Robotik, Laparoskopik cerrahi alanında olmak üzere hastalarına uzun yıllar hizmet vermiştir.

Dr. Taş’ın Mesane kanseri kapalı ameliyatlarında 15 yıldan daha fazla tecrübe ile hastalarına hizmet vermektedir. Türkiye’de bilimsel kongrede kapalı mesane kanseri ameliyatları serilerini sunan ilk ekiplerdendir. (Tuncay Taş, 8. Ulusal Endoüroloji Kongresi ve Avrupa Üro-Teknoloji Derneği 2009 Toplantısı, 49-49.)

 

Bu gönderiyi paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


https://tuncaytas.com.tr/wp-admin/nav-menus.php

Önemli Bilgilendirme


"Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.” www.tuncaytas.com.tr " erkek sağlığı konularında medikal yayınlar ve akademik bildiriler doğrultusunda güncellenen sağlık sitesidir. Üroloji Avrupa ve Amerika Kılavuzu esas alınarak düzenlenmiş tıp metinlerinin hastanın anlayabileceği şekilde sunumu amaçlanmıştır.
Dünyanın sayılı kliniklerinde verilen tedavi seçeneklerini yazar doktorlarımız tarafından öğrenebilir onlardan randevu alabilirsiniz. Bu site üzerinden gerçek bir muayene, teşhis ve tedavinin yerine geçecek herhangi bir sağlık hizmeti verilmemektedir. Bu sitedeki bilgiler hastaların tanı ve tedavisi amacı ile kullanılamaz. Bu site içeriğinin bu amaçla kullanımından doğacak tüm sorumluluk ziyaretçiye ve kullanıcıya aittir. Bu siteyi ziyaret eden kişiler bu uyarıları kabul etmiş sayılırlar.